Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Kızıldağ’da feci kaza: 3 ölü, 6 yaralı
Kızıldağ’da feci kaza: 3 ölü, 6 yaralı
‘Kadın Hizmetleri Bölgesel İstişare Toplantısı’ yapıldı
‘Kadın Hizmetleri Bölgesel İstişare Toplantısı’ yapıldı
Ahlat Milli coşkuya hazırlanıyor
Ahlat Milli coşkuya hazırlanıyor
Atatürk Üniversitesinden Uzakdoğu açılımı
Atatürk Üniversitesinden Uzakdoğu açılımı
Horasan'da otobüs ile traktör çarpıştı: 8 yaralı
Horasan'da otobüs ile traktör çarpıştı: 8 yaralı

Ahmet Göksan

Dikenin Yumuşağı
9 Ekim 2010 Cumartesi

“Bu davayı kazanmak artık bizim için bir onur meselesi olmuştur. Büyük Türk milletinin kanını taşıyan biz yüz bin Türk, ne bugün ne de yarın atıldığımız ve ant içtiğimiz bu zorlu uğraştan gerileyecek değiliz”.

                                                                                                                  Dr. Fazıl KÜÇÜK

 

            Kıbrıs’ta yaşanmakta olan uyuşmazlığın çözümüne ilişkin yoğun çalışmaların yapıldığı günlerden geçiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adına görüşmeleri sürdürenlerin iyi niyetinden kuşku duyulmuyor. Buna karşın Rum tarafı bilinen uygulamalarına devam ediyor. Bu gerçeği sürekli olarak yinelemekten gına gelmiş olsa bile paylaşmayı sürdüreceğiz. Aradan geçen zaman diliminde Rum tarafı adına görüşmelere katılmış olanlar son günlerde bülbüller gibi şakımaya başladılar.

Bildik kişiler, Kıbrıs Türklerinin haklarını teslim etmedikleri için bugünlere gelindiğine aynaya bakmadan vurgu yapıyorlar. En uzun süre görüşmeci olan Bay Klerides’ten sonra iş adamı olan Bay Vasiliyu da benzer açıklamalarda bulunuyor. Bir dönem Türk isteklerine ılımlı baktığı için siyasi yaşamı Ortodoks Kilisesi tarafından sona erdirilen Dışişleri Bakanı eskisi Bay Nikos Rolandis, “önemli fırsatlar kaçırdık” diyerek hayıflanıyor.

Bay Rolandis Alithia gazetesinde yer alan değerlendirmesinde, “Görüşmelerin Talat zamanında oldukça yararlı olduğuna inanıyorum. Ne yazık ki o zaman da ne acele ettik ne de olması gerektiği gibi etkili bir şekilde hareket ettik. Zamanın geçip gitmesine izin verdik. Daha sonra oldukça zor bir müzakereci olan Eroğlu seçildi. Şu anda koşuyor ama yetişemiyoruz” diyordu.

“Yerinde sayan görüşmelerle” bir sonuca ulaşılmayacağının altını çizdikten sonra Papadopulos’la 5 yıl kaybettiklerini kaydediyor. “Dimitris Hristofyas’ın DİSİ ile anlaşmaya varmasını umut ediyorum. Bu ittifak olmadan hiçbir şey olmaz. Geçmişte Hristofyas’ın ortakları bütün bu fırsatları yok ettiler ve şu anda da O’nun izlediği çizgiye karşı çıkıyorlar” diye şikayet ediyor.

Bay Rolandis’in ılımlı olduğu ve yaklaşımı biliniyor. Buna karşın Rum Ulusal Konseyi ve Ortodoks Kilisesinin aldığı kararların dışına çıkamadığı da unutulmamıştır. Söylemlerini uygulamaya koymasına izin verilmediği gibi dışlanmıştır. Siyasi yaşamı sona erdirilmiştir. Büyük koalisyon diye tanımlanacak iki büyük partinin uzlaşmasının, çözüme yetmeyeceğini kendisi de çok net olarak biliyordur.

Rum tarafının tutumunun bu kadar keskin ve aynı derecede sert olduğu biliniyor. Bu nedenle önümüzdeki ay BM adına yapılacak olan açıklamanın bir işe yaramayacağını söylemek fazladan abartı olmasa gerektir. Uluslar arası toplumun başındaki kişinin BM Genel Kurulundaki konuşması da oldukça ilginçtir. Kıbrıs sorunu diyerek ortalığı ayağa kaldıranlara inat, Kıbrıs uyuşmazlığından hiç söz etmemesi de üzerinde durulmasını gerektiren bir husustur.  Aynı kişinin 2010 yılı başlarında adaya yaptığı ziyarette ise “ne haliniz varsa görün” yaklaşımını sergilediği de unutulmamıştır.

Bu durumda “50 yıldır çözülemeyen uyuşmazlığı biz çözeceğiz. Bir adım da önde olacağız” yaklaşımının da hiçbir işe yaramadığının artık görülmesi gerekmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleceğinin artık konuşulması ve tartışılması kaçınılmazdır.

“Biz de cami bombaladık” yapay gündemi ile sıkıntıları aşmak olanaksızdır. Adada yaşanmış olan bu olayların, kim veya kimler tarafından yapıldığı çok iyi biliniyor. O günün koşullarında yaşanmış olan olayları günümüzde kaşımanın kim veya kimlere yararı olacağı da çok net olarak bilinmektedir. Susmanın da bir erdem olduğunu yeniden anımsatmak gerekiyor mu ne…

SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Töreli olmak
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Direnişin Başarısı
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Dilimizin Kaybolmakta Olan İncileri: Yanlış Söylenen Atasözleri ve Deyimler
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Bir Medeniyet Müessesesi Olarak Atatürk Üniversitesi
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Enver Paşa kimdi bilir misin?
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Medeniyet mi dediniz?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri