Dünya bir ateş çemberinin içinden geçerken barış umutlarının da her geçen gün gerilerde kalıyor olması bir hayli düşündürücüdür. Silah fabrikalarının üretime son vermemesi yüzünden dünyanın değişik bölgelerinde yaşanmakta olan savaşların sonlanması beklenilmemelidir. Bazı savaşların bölgesel olduğu kabul edilse bile sonunda can kayıplarının yaşanıyor olması tehlikeli bir yola girildiğinin de göstergesi oluyor. Savaşların Rusya ile Ukrayna arasına indirgeniyor olmasınI garabet olarak tanımlamak olasıdır.
Amerika’nın yaş almış kişisi ile Rusya’nın önde gideni konuya çözüm bulabilmek adına bazıkararlara imza attılar. Buna göre 2014 yılında Rusya tarafından işgal edilen Kırım Rusya’ya bırakılırken bazı bölgeleri işgal etmiş olan Rusya’nın Donbask ve bazı bölgelerden çekilmesi kararı alınmıştır.
Verileceği duyurulan bölgelerden çekilirken toprak ödünü verildiği de kabul ediliyor. Bu yönlü alındığı belirtilen kararlardan başta bazı AB üyesi ülkelerle karşımızdaki mendil büyüklüğündeki ülkenin önde gidenlerinin de rahatsızlık duydukları belirtiliyor.
Duydukları rahatsızlığı doğrudan yaş almış Amerikalının yüzüne söyleyebilmek amacı ile yollara düştüler. Satılık su testisi gibi huzura çıkarak görüşmeye katılanların yalnızca sütü dökmüş gibi sus pus olarak söylenenleri dinlemekle yetindikleri basına sızdırılan bilgilerden öğreniliyor. Yaş almış kişinin sizler benim dediklerimi uygulayın gerisine katılmayın havasında olduğu belirtiliyor.
Mendil büyüklüğündeki kişisini yönetenlerin Kırım’ın Rusya’ya bırakılacağının kabul edilmesi sonrasında benzer sonucun adanın kuzeyinde de uygulanmasının gündeme geleceği tartışılmaya başlandı. Bu tür soruyu öncelikle adanın güneyini asker deposuna çevirirken düşünmeleri gerekiyordu.
Bu yönlü şikayetlerinin temelinde Amerika’nın Ukrayna’ya olası saldırılar sonrasında garantörlük rolünü üstlendiği yatmaktadır… Yıllardır Kıbrıs’ta sıfır garanti türküsünü çığıranların geldikleri bu hazin noktanın iyice ortalıklara çıkarılıyor olması görülmektedir. Ayrıca Ukrayna’nın NATO üyeliğinin şimdilerde gerçekleşmeyeceği gerçeği ortalıktadır.
Yaş almış Amerikalının Azerbaycan Ermenistan arasındaki savaşın sonlandırılması nedeniyle NOBEL Barış Ödülüne aday gösteriliyor olması ayrı bir garabet olarak karşımıza çıkıyor. Emperyal amaçlarla savaş çıkaranların barış ödülüne aday gösterilmesi garabetin olmasının yanı sıra bir hayli düşündürücüdür. Bu yönlü çaba içine girenlerin bir süredir Azerbaycan ile Ermenistan’ın anlaşma yapmak çabası içinde olduklarının da unutulmaması gerekiyor.
Uluslararası ilişkilerin çocukça hareketlerle çözülemeyeceğinin de bilinmesi gerekiyor. Buna koşut ilişkilerin günlük olaylarla çözülmesinin olanaklı olmayacağının da bilinmesi gerekiyor mu ne…
SEVGİ ile kalınız…