Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Oltu OSB Müteşebbis Heyeti toplandı
Oltu OSB Müteşebbis Heyeti toplandı
MHP’den ‘Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik’ buluşması
MHP’den ‘Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik’ buluşması
Erzurum’dan Gazze’ye destek
Erzurum’dan Gazze’ye destek
Bitkisel üretime bilimsel yaklaşım
Bitkisel üretime bilimsel yaklaşım
Erzurum’da FETÖ operasyonu
Erzurum’da FETÖ operasyonu

Baki Gezmiş

Dervişağa’nın ikinci mabedi!
19 Aralık 2012 Çarşamba

İstanbul ve Ankara’ya cami yapımının tartışıldığı şu günlerde Erzurum’un tarihi camilerini yazıyoruz…
Dikkat çeken en önemli olgulardan birisi…
Nüfusun bugüne nispetle çok düşük olduğu bundan 300, 500 sene önce Erzurum’da inşa edilmiş çok sayıdaki caminin varlığı…
Birkaç yüz kişiye bir caminin düştüğü zamanlar…
Dikkat ediyoruz da…
Kimi ilahiyatçılar dahi feveran halindeler…
Bu kadar camiye ne gerek var diye…
Çok biliyorlar ya…
Ecdadın bu denli önemsediği ve ısrarla sayısını artırdığı mabetlere alenen karşı çıkıyorlar…
Aslına bakılırsa, arka planında siyasi muarızlık yatıyor…
Öyle olunca da…
Din, iman hak getire pozisyonu bile umurlarında olmuyor…
***
Bu notu düşüp…
Yine 1700’lerde yapılmış kadim bir eserden bahsedelim…
Gümrük Camii..
Derviş İbrahim yaptırmış…
Hatırlarsanız, tilki kuyruğundan elde edilen gelirle bayındır hale getirilen camiden bahsederken de Derviş İbrahim’i yazmıştık…
Dervişağa Camii’nin banisi…
Bu demektir ki, iki cami birden inşa ettirmiş…
Zaten bu caminin eski ismi de Hacı Derviş Camisiymiş…
Gölbaşı’nın hemen yan tarafında, Mahallebaşına giden yol üzerinde bulunuyor…
Yanı başında da, bir hamam bulunuyor ki…
O da Gümrük Hamamı adıyla bilinir…
Gelirleri Camiye vakfedilmiştir…
İlk yapıldığı halden bugüne çok fazla bir değişikliğe uğramayan caminin en göze batan yanı pimapen pencereleridir…
Kim yaptırmış, nasıl izin vermişler anlaşılır gibi değil…
Bu vesileyle uyaralım ki…
Bu ucube hal derhal düzeltilsin…
***
Eskiden bu tür mabetler inşa edilirken mutlak surette birer adette vakıf bağlanırmış…
Böylece kimseye ihtiyaç duyulmadan uzun yıllar varlığı devam etsin diye…
Gümrük Camii’nin bağlı olduğu vakıf ise Narmanlı Vakfı’dır…
Ne kadar ince düşünülmüş şeyler…
Günümüzdeki uygulama ise, bu tür ibadethanelerin altına inşa ettirilen dükkanlar…
Utanılacak bir durum…
Ama…
Kime anlatacaksınız…
Tarihi hakikatlerden bihaber olunca…
Maalesef uygulamalar da, böylesi berbat sonuçlar doğuruyor…
Duyumlarımız doğruysa…
Bundan sonrası için, altı dükkan üstü cami’ye ruhsat verilmeyecekmiş…
Ne diyelim…
Buna da şükür !
 

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Ekrem S 19 Aralık 2012 Çarşamba  16:39

Sağol canım verdiğin bilgiler çok önemli.

Yorumu oyla      8      5  
19 Aralık 2012 Çarşamba  15:49

Arkadaşın söyllediği vakıf işi çok önemli. ve bunun büyük vebali var. Niye camiye vakfedilen yeri başkaları kiralar ve elde edilen gelir başka yere harcanır. Harcayanı yakar.

Yorumu oyla      9      5  
A.R.KURTULUŞ 19 Aralık 2012 Çarşamba  02:31

Aslında bu vakıf eserleri(özellikle camiler,medreseler ve diğer eserler ayakta kalmasını sağlanması yönünden)ecdadımız bu eserlerin devamlı olarak ayakta kalsın diye bir çok hanlar hamamlar,ve diğer ticari gelir getiren yerler yapmışlar fakat ne yazıkki günümüze kadar bazı kurum veya kuruluşlar siyasi amaçları doğrultusunda bunları bir şekilde amacı dışında başka başka şahıslara satmışlar ve bu kıymetli eserler bakıma muhtaç duruma düşürmüşlerdir Allahdan halkımız dini istismarcılara aldırış etmeden bu güzide eserlerimizi kollamak korumak için birçok dernekler kurmuşlar bu şekilde eserlerimizin azda olsa bir kısım ihtiyaçlarına cevap vermeye çalışmaktadırlar inşallah bu yerlere yardımlarımız gün geçerek artar ancak bu şu anlama gelmemelidir eh artık buraların korunması sağlandı artık vakıf eserlerine gerek yok anlamı çıkmamalı mutlaka şimdiye kadar kayıp olan yada başkalarına peşkeş çekilen yerler tekrar asıl amaçları doğrultusunda gerekli çalışmalar yapılarak kazanılımları sağlanmalıdır

Yorumu oyla      9      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Şehâdetin coğrafyası yahut bir milletin unuttuğu hatıra
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Enver Paşa kimdi bilir misin?
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
İnsanlığın En Yüce Değeri
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Değerin Barışı
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Tost Adaleti ve Diğer Küçük Hesaplar
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Medeniyet mi dediniz?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri