Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden Türkiye Teknoloji Seçime Doğru
Atatürk Köşkü'ne ziyaretçi akını
Atatürk Köşkü'ne ziyaretçi akını
Anı’da 961. Yıl coşkusu
Anı’da 961. Yıl coşkusu
Yavru ayılar otomobile yol vermedi
Yavru ayılar otomobile yol vermedi
Trendyol 1. Lig: Sarıyer: 1 - Boluspor: 1
Trendyol 1. Lig: Sarıyer: 1 - Boluspor: 1
Trendyol 1. Lig: Pendikspor: 2 - Bandırmaspor: 0
Trendyol 1. Lig: Pendikspor: 2 - Bandırmaspor: 0

Ahmet Göksan

Bulaşığın Gücü
23 Ocak 2009 Cuma

İ – kinci Paylaşım Savaşı sırasında yaşanan kırımlardan ders çıkarıldığı savı ile uluslararası bir örgütlenmeye gidildiği biliniyor. Milyonlarca insanın yaşamına mal olan bu paylaşım savaşı sonrasında olası kırımların, adına BM denen örgüt aracılığı ile önleneceği beklentisi yaygın bir kanı idi.

Buna karşın beklenen olmadı ve paylaşım savaşı sonrasında dünya adeta karpuz gibi iki zıt blok olarak yapılandı. Böylece soğuk savaş dönemi de kendiliğinden oluşmuş oluyordu. BM örgütünün kurulmuş olması barış adına bir umut olarak görülüyordu.

Kurulduğu günden sonra kısa sürede barış adına oluşan olumlu hava çok geçmeden umutları boşa çıkarıyordu. Kore örneğinde olduğu gibi ülkenin ikiye bölünmesi ve sonrasında yaşananlarla birlikte umutlarda iyice kayboluyordu.

Yaşananları unutmak da olası değildir.

Dar kafa milliyetçiliği veya etnik yapı öne çıkarılarak çatışmalara ortam da hazırlanmış oluyordu. Diğer bölgelerde de Kore örneğinde olduğu gibi çatışmalar ve kırımlar yaşanmaya devam ediliyor.

Kağıt üzerine güzel duygu ve düşünceleri yazanlar bile, kendi yazdıkları ve ortalık yere koydukları ilkelere sadık kalamadılar.

Neden mi.. Bunu yazanlar veya yazdıranlar kendi emperyal egolarını yenemediler. Günümüzde de yaşananların temelinde bu olgu yatmaktadır.

Çatışmaları önleyebilmek adına, bu örgüte bağlı olarak Barış Güçleri oluşturuldu. Burada görev alanlar, çatışmaları önlemeyi bir yana koyup adeta turist gibi gezinmeyi yeğliyorlardı. Kıbrıs’ta bunların bir diğer adı ise “paralı turisttir”.  

Son olarak Filistin’de kendi binalarının saldırıya uğramasına karşın, sütü dökmüş kedi tavrını sergilemekten geri durmadılar. Üstüne üstlük bu örgütün başında bulunan kişi de bu saldırının görgü tanığıdır.

Bu örgüt, uzlaşmazlıklara çözüm bulma adına bazı kişilere de özel görev vererek uzlaşma yollarını arar oldu. Bu güne değin görev alan kişilerin sorunu çözmeyi bir yana bırakarak, daha karmaşık hale getirdikleri biliniyor. Buna ilişkin örnekleri saymakla bitiremeyiz.

Çözüm için yollara düşenler sonrasında bilerek veya kasıtlı olarak taraf olmayı yeğliyorlar.

Durum bu olunca da çözümü dağların arkasında bile bulmak olanaklı olmuyor.

Kıbrıs ölçeğinde de görev yapanları değerlendirirken farklı bir durumun olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Baştan taraf olan bu kişilerin katkıları ile hazırlanmış olan ve örgütün başındaki kişinin adı ile özdeşleştirilen planların da işe yaramadığı gerçeği ile yüzleşmiş bulunuyoruz.

Geçtiğimiz yıl adada başlatılan çözüm arayışlarına ilişkin görüşmelerde açmazla karşı karşıya olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Bu örgütün başındaki kişinin temsilcisi olan ‘özel danışman’ sıfatlı kişinin adanın güneyinde bazı önde giden Rum siyasetçilerle iş ortaklığı olduğu biliniyor.

Kıbrıs’tan gelen son haberlerde yoldaşların nefesinin de çözüme ulaşabilmek adına yetmediği belirtiliyor.

Bulaşık Milletlerin affedersiniz Birleşmiş Milletlerin, yeni bir çözüm planı yapacağı veya yapması gerektiği seslendirilmeye başlandı bile.

Siyasetçilerin yoldaş olmaları, evrensel boyutta ortak görüş ve düşünce sahibi olmaları, Kıbrıs sorununu çözmelerini olanaklı kılmadı.

O halde yapılması gereken nedir diye sormaya gerek bile yoktur. Var olan yapının korunması en gerçekçi çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. BM’in uzun sürede çözülmeyen sorunların çözümü için yazılı olmayan böyle bir yaklaşımı olduğu biliniyor.

Avrupa Parlamentosu seçimlerinin yapılacağı Haziran ayına kadar sorun çözülemeyeceğine göre… Siyasetçilere yaşamsal önemde görevler düşmektedir.  Var olan iki bölgeli, iki devletli, sınırları güvence altına alınmış bir yapıyı kabul ettirerek, gereğini yapacaklarına da inanmak istiyoruz.

Bu yapıldığı takdirde birkaç kendini bilmez diye tanımlanan kişilerin de saldırılarından Kıbrıs Türklerini korumuş olacaklardır.

Bizden anımsatması…

SEVGİ ile kalınız…

Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YAZARLAR
Ahmet Göksan
Ahmet Göksan
Kâbusun Büyüğü
Ali Kemal Koçak
Ali Kemal Koçak
Töreli olmak
Can Umut Avcıgil
Can Umut Avcıgil
Dilimizin Kaybolmakta Olan İncileri: Yanlış Söylenen Atasözleri ve Deyimler
Baki Gezmiş
Baki Gezmiş
Bir Medeniyet Müessesesi Olarak Atatürk Üniversitesi
İslamhan Bulutlar
İslamhan Bulutlar
Enver Paşa kimdi bilir misin?
İzzet Fehmi Aksakal
İzzet Fehmi Aksakal
Medeniyet mi dediniz?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
ANKET
Erzurum’un Türkiye Yüzyılı Önceliği:

Göçün Önlenmesi
Milletvekili Sayısının Yeniden Yükselmesi
Raylı Sistem
Türk Dünyası Merkezi Konumunu Alması
Tarımsal Sanayi Merkezi Olması
Erzurum İmaj ve Algısının Güncelleştirilmesi
Yeni Stadyum
Erzurum’un Eski Mahallelerine Yeniden Kavuşması
Betonlaşmanın durdurulması
Hepsi


Sonuçları göster Anket arşivi
ARŞİV
Ana Sayfa Guncel Asayiş Siyaset Ekonomi Eğitim Kültür-Sanat Sağlık-Yaşam Spor Araştırma İnceleme Bölgeden
KünyeKünye FacebookFacebook TwitterTwitter Günün HaberleriGünün Haberleri