Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Mutlu Barış Harekatı'nın 51. yıl dönümünde yaptığı konuşmada, "Ana vatanımız Türkiye'nin etkin ve fiili garantisiyle Mehmetçik'in varlığı olmadan hiçbir anlaşma mümkün değildir ve olmamalıdır. Anavatan Türkiye'nin garantörlüğü ve Mehmetçik'in varlığı, vazgeçilmezdir" dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı dolayısıyla konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Tatar, "Bugün, vatanımız Kıbrıs Adası ve Kıbrıs Türk halkı için tarihi bir dönüm noktası olan Mutlu Barış Harekatı'nın 51. yıl dönümünü kutluyoruz. Anavatanımızın kahraman ordusu, yalnızca Kıbrıs Türk halkına değil, adamızın tamamına ve Rum halkına da huzuru getirmek için Mutlu Barış Harekatı'nı başlattı. Harekatın tamamlandığı günden bugüne, iki devlet ve iki halk arasında tek bir silahlı çatışma dahi yaşanmamış olması, bu hakikatin en açık ispatıdır" ifadelerini kullandı. Tatar, Kıbrıs Türk halkının bugün kendi vatanında özgürce yaşıyor olmasının, mücadele kahramanları sayesinde mümkün olduğunu belirterek, "Bunu 100 yılı aşan varoluş mücadelemizin kahramanlarına, cesaretleriyle tarihe yön veren Mehmetçiklere ve mücahitlerimize borçluyuz" dedi. Tatar, Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesinin lideri Dr. Fazıl Küçük, kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş ve mücadele arkadaşlarını rahmetle andı. Tatar, Türkiye'yi unutmayarak, "Dönemin Başbakanı Adnan Menderes'i, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu'yu, harekatı başlatan dönemin başbakanı Bülent Ecevit'i ve Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan'ı rahmet ve şükranla hatırlıyoruz" şeklinde konuştu.
"20 Temmuz, direnişin ve dirilişin tarihidir"
Tatar, 20 Temmuz 1974 tarihini "cesur mücahitlerin direnişinin başarıya ulaştığı", "kanlı oyunların bozulduğu" ve "Kıbrıs Türk halkının yeniden dirilişi" olarak nitelendirdi. Tatar, 1963'ten itibaren yaşananları hatırlatarak, "1960'ta kurulan ortaklık devleti 3 yıl içinde Rum devleti haline dönüştü. ‘Kanlı Noel' olarak anılan saldırılarda yüzlerce kardeşimiz şehit olmuş, yüzden fazla köy boşaltılmıştır. Bu zulüm uluslararası kamuoyunun gözü önünde yaşandı" dedi. Tatar, halkın yıllarca süren direnişinin sonunda kendi kendini yönettiğini ve bu sürecin KKTC'nin kurulmasına uzandığını söyledi. Tatar, "Adamızın fiilen bölündüğü 1963'ten itibaren Kıbrıs Türk halkı kendi kendini yönetmek için harekete geçti. Bu anlayış KKTC'nin bağımsız bir devlet olarak ilan edilmesini sağlamıştır" ifadelerini kullandı.
"İki devletli çözüm yolundayız"
Cumhurbaşkanı Tatar, göreve geldiği ilk günden itibaren iki devletli çözüm modelini savunduğunu vurguladı. Tatar, "Bu yol, Anavatanımız Türkiye'nin de tam destek verdiği iki devletli çözüm yoludur. Yarım asrı aşan federasyon temelli müzakerelerden halkımız hiçbir fayda sağlayamamıştır" dedi. Crans Montana görüşmelerine de değinen Tatar, "Unutulmasın ki Türk tarafı Annan Planı ile önemli tavizler vermesine rağmen Rum tarafı bu plana ‘Hayır' dedi. Crans Montana'daki son resmi görüşmelerde masayı terk eden de yine Rum yönetimi olmuştur" diye konuştu.
"Bizi azınlık statüsünü düşürecek anlaşmayı hiçbir zaman kabul etmemeliyiz"
Rum yönetiminin geçmişteki ırkçı zihniyeti hala devam ettirdiğini ifade eden Tatar, "Rum yönetiminin gala EOKA ve Enosis anmalarına katılması, tarihsel düşmanlıklarının göstergesidir. Halkımızı yeniden bir azınlık statüsüne indirgeyecek ve devletimizi Rum'un küçük ortağı seviyesine düşürecek bir anlaşmayı gerekçeler ne olursa olsun hiçbir zaman kabul etmemeliyiz" dedi.
"Garantörlük ve Mehmetçik varlığı vazgeçilmezdir"
Tatar, Türkiye'nin garantörlüğünün ve Türk askerinin varlığının önemini bir kez daha vurgulayarak, "Kıbrıs Türk halkını her daim destekleyen, en zor anımızda yanımızda olan ana vatanımız Türkiye'nin etkin ve fiili garantisiyle Mehmetçik'in varlığı olmadan hiçbir anlaşma mümkün değildir ve olmamalıdır. KKTC varlığımızın teminatı olan kutsal değerimizdir. Bölgesel ve küresel tehditlerin arttığı, eski düzenin yıkıldığı bir dönemde Anavatan Türkiye'nin garantörlüğü ve Mehmetçik'in varlığı, vazgeçilmezdir" ifadelerini kullandı.
"Doğrudan uçuş, ticaret ve temas hakkımızı talep ediyoruz"
"3D" olarak tanımladığı "Doğrudan Uçuş, Doğrudan Ticaret, Doğrudan Temas" taleplerini yineleyen Tatar, diplomatik girişimlere değinerek, "Uluslararası platformlarda KKTC'yi anlatıyor, iki devletli çözüm yaklaşımımızı ortaya koyuyoruz" dedi. Tatar, farklı ülkelerle yürütülen temaslara değinerek, "Almanya'dan İngiltere'ye, Amerika'dan Azerbaycan'a, KKTC'yi tanıtmak ve halkımıza yeni bir yol açmak için uğraşıyoruz. Türk Devletleri Teşkilatı, İslam İş Birliği Teşkilatı gibi yapılarla temaslarımız bunun sonucudur" dedi.
"Türkiye'nin yükselişi, bizim de gücümüz olacak"
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye'nin bölgesel gücüne işaret ederek, "Anavatanımız, bölgenin en önemli siyasi, ekonomik ve askeri güçlerinden biri olacaktır. Türkiye'nin yükselişi KKTC'nin gücüne güç katacaktır" şeklinde konuştu.
"Yeni sınır kapıları, su ve enerji ortaklığı öneriyoruz"
Diyaloğa açık olduklarını vurgulayan Tatar, çözüm için önerilerini sıralayarak, "Yeni sınır kapıları açılmalı, mevcutlar genişletilmeli. Su ve enerji alanlarında ortaklık kurulmalı. Kısıtlamalar kaldırılmalı. El sıkışmak için sıkılı yumruklar açılmalı" ifadelerini kullandı.
"20 Temmuz'da doğan güneş asla batmayacak"
Tatar, "Cumhurbaşkanı değil, bu vatanın bir evladı olarak söylüyorum ki 20 Temmuz'da doğan güneş bir daha asla batmayacak. Ne mutlu Türk'üm diyene" ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.