Milli Savunma Bakanlığı, 6 Temmuz'da Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde bir mağarada arama-tarama faaliyeti esnasında 12 askerin şehit olduğu olayla ilgili tahkikatın tamamlandığını açıkladı.
Milli Savunma Bakanlığında gerçekleştirilen haftalık basın bilgilendirme toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı. Türk Silahlı Kuvvetlerinin sürmekte olan operasyon, arama-tarama ve sınır güvenliği faaliyetlerine dair bilgi veren Tuğamiral Aktürk, Irak'ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 5 PKK'lı teröristin teslim olduğunu bildirdi.
"1 Ocak'tan bugüne kadar yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 4 bin 496 olmuştur"
Sınır emniyetini sağlamak için son bir haftada gerçekleştirilen faaliyetler hakkında bilgi veren Tuğamiral Aktürk, "Son bir hafta içerisinde 7'si terör örgütü mensubu olmak üzere 239 şahıs yakalanmış, 1 Ocak'tan bugüne kadar yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 4 bin 496 olmuştur. Son bir haftada engellenen 869 şahıs ile bu yıl içerisinde engellenen kişi sayısı da 45 bin 159'a ulaşmıştır. Suriye harekât alanlarında devam eden ‘tünel imha' faaliyetleri kapsamında son bir haftada Menbic bölgesinde imha edilen 11 kilometre uzunluğundaki tünel ile imha edilen tünel uzunluğu Tel Rıfat ve Menbic dâhil 528 kilometre olmuştur" dedi.
"İsrailli yöneticilerin 3 Ağustos 2025 tarihinde Mescid-i Aksa'ya düzenledikleri baskın, çözüm ve barış umutlarını hedef almaktadır"
İsrail'in Filistin'de ve bölgede attığı adımların barış umutlarına zarar verdiğini belirten Aktürk, "İsrail, Gazze halkı üzerinde açlık silahıyla soykırım uygulamaya devam etmekte, ateşkes müzakerelerini sündürmek suretiyle Gazze halkının direncini kırmayı ve yurtlarını terk etmeye zorlamayı hedeflemektedir. İsrail yönetimi ayrıca Batı Şeria'yı ilhak etmeye yönelik kabul edilemez hukuksuz adımlar da atmaktadır. İsrailli yöneticilerin 3 Ağustos 2025 tarihinde Mescid-i Aksa'ya düzenledikleri baskın tarzındaki kışkırtıcı eylemleri ve son dönemlerdeki ilhak çağrıları iki devletli çözüm ve barış umutlarını hedef almaktadır. İsrail'in Filistin'de ve bölgede sergilediği barış karşıtı tutumu karşısında derhâl ateşkes sağlanarak, iki devletli çözüm temelinde kalıcı barış tesis edilmelidir" diye konuştu.
"6 Temmuz günü keşif köpeğinin mağaraya gönderildiği, olumsuz bir duruma rastlanmaması üzerine gaz ölçümüne ihtiyaç duyulmadığı mağaraya usulüne uygun olarak girildiği anlaşılmıştır"
Öte yandan, 12 Mehmetçiğin şehit olduğu olayla ilgili idari tahkikat tamamlandı. Milli Savunma Bakanlığı tarafından konuyla ilgili yapılan açıklamada, "6 Temmuz 2025 tarihinde Pençe-Kilit Harekâtı bölgesi 852 rakımlı tepedeki mağarada icra edilen arama/tarama faaliyeti esnasında 12 kahraman silah arkadaşımızın şehit düştüğü olaya ilişkin yapılan idari tahkikatta; Pençe serisi harekâtların başladığı 2019 yılından olayın yaşandığı 6 Temmuz 2025 tarihine kadar Türk Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından 3 bin 764 mağaranın arama/tarama ve imhasının gerçekleştirildiği, daha önce böyle bir olayın meydana gelmediği, olayın yaşandığı mağaranın girilen 3 bin 765'inci mağara olduğu, mağara operasyonlarının icrasına uygun olarak oluşturulan ekibin (METİ/PMKİ timi dâhil) birlikte mağara arama tarama eğitimi aldığı, arama/tarama ekibi ve keşif köpeği ile 1-5 Temmuz 2025 tarihleri arasında olayın meydana geldiği mağarada icra edilen keşif ve arama-tarama faaliyetlerinde herhangi bir olumsuz emareye rastlanmadığı, olayın meydana geldiği 6 Temmuz günü keşif köpeğinin mağaraya gönderildiği; olumsuz bir duruma rastlanmaması üzerine gaz ölçümüne ihtiyaç duyulmadığı, müteakiben mağaraya usulüne uygun olarak girildiği ve arama-tarama faaliyetine başlandığı anlaşılmıştır" denildi.
"Tahkikat sonuç raporu ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir"
Olayın ardından yapılan kurtarma faaliyetlerine dair de bilgi verilen açıklamada, "Birlik personeli, KBRN Timi, UMKE, AFAD ve TTK (Türkiye Taşkömürü Kurumu) unsurları ile birlikte usulüne uygun şekilde icra edildiği, önceden mağaranın girişinde ve önünde hazır bulundurulan oksijen tüpleri ve maskelerinin personelin tahliye ve tedavisinde kullanıldığı, olaydan etkilenen personele olay yerinde bulunan 5 doktor ve sağlık ekibi ile derhâl müdahale edildiği ve hastaneye sevklerinin sağlandığı tespit edilmiştir. Özellikle son 10 yılda elde edilen tecrübeler ışığında yapılan incelemeler neticesinde olayda doğrudan bir ihmal ya da kasıt unsurunun bulunmadığı, herhangi bir disiplin zafiyeti veya kontrol/yönetim eksikliğinin söz konusu olmadığı, olay sırasında görevli olmayan bazı personelimizin silah arkadaşlığı duygusuyla kendi canını hiçe sayarak emir beklemeden mağaraya girdiği ve arkadaşlarını kurtarma kararlılığı sayesinde daha ağır sonuçların yaşanmasının önüne geçtiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak yaşanan bu olay; istisnai, öngörülemez ve olağan dışı bir durum olarak gelişmiş; istenmeyen ve hepimizi derinden etkileyen bir şekilde sonuçlanmıştır. Ender karşılaşılan bu olay sonrası benzer durumların tekrar yaşanmaması için gerekli dersler çıkarılmış, ilave önlemler ivedilikle hayata geçirilmiş ve idari tahkikat sonuç raporu ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmiştir. Bu vesileyle şehit olan kahraman silah arkadaşlarımıza bir kez daha Allah'tan rahmet; kederli ailelerine, Türk Silahlı Kuvvetleri ile asil milletimize başsağlığı ve sabır diliyoruz" ifadelerine yer verildi.
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, "Terör örgütü SDG’nin Münbiç ve Halep kırsalında Suriye hükümetine yönelik saldırıları, Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne zarar vermektedir" dedi.
Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Suriye hükümeti ile terör örgütü SDG arasında yaşanan çatışmalara ilişkin sorular üzerine, "SDG terör örgütünün 10 Mart 2025 tarihinde Suriye hükümeti ile imzaladığı mutabakata uygun hareket etmediği sahada görülmektedir. Suriye’nin güneyinde meydana gelen çatışmalardan güç alarak terör örgütü SDG’nin de son dönemde sesinin gür çıktığı dikkatlerden kaçmamaktadır. Geçtiğimiz günlerde terör örgütü SDG’nin Münbiç ve Halep kırsalında Suriye hükümetine yönelik saldırıları, Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne zarar vermektedir. Bizim duruşumuzda ise bir değişiklik yoktur. Türkiye, Suriye’nin siyasi birliğini ve toprak bütünlüğünü desteklemeye devam edecek; bu doğrultuda Suriye yönetiminin terör örgütleriyle mücadelesini desteklemeye, savunma ve güvenlik kapasitesini artırmak için talep ettiği eğitim, danışmanlık ve teknik destek çalışmalarını sürdürmeye devam etmekteyiz" dedi.
Doğu Akdeniz’de yayınlanan Navtex
Bakanlık kaynakları, Doğu Akdeniz’de yapılacak bir kablo döşeme çalışması için yayınlanan Navtex’in Türk kıta sahanlığını da kapsamasıyla ilgili sorular üzerine ise şunları söyledi:
"Doğu Akdeniz’de 18 Mart 2020 tarihinde BM’ye bildirdiğimiz kıta sahanlığındaki haklarımıza yönelik kararlılığımız masada ve sahada daima gösterilmektedir. Uluslararası hukuk uyarınca kıta sahanlığımızda icra edilecek kablo/boru döşeme yahut bilimsel araştırma yürütmek gibi faaliyetlerin kıyı devleti olan ülkemizle önceden koordine edilmesi gerekmektedir. Bu kural dolayısıyla kıta sahanlığımızda izinsiz hiçbir faaliyete izin vermeden daima gerekli takipler ve izlemeler yürütmekte, ülkemizi yok sayan hiçbir faaliyet ve projeye (Great Sea Interconnector Projesi gibi) geçit vermemekteyiz. Bu hal tarzımız kapsamında 5 Ağustos 2025 tarihinde Cebelitarık bayraklı FUGRO GAUSS gemisinin jeofizik araştırmaları için yayımlanan NAVWARN duyurusunun kıta sahanlığımızı ihlal ettiği tespit edilmiştir. Bunun üzerine Dışişleri Bakanlığımız tarafından gerekli uyarılar yapılarak, Bakanlığımız da karşı Navtex’ini yayımladı. Ayrıca gerekli tedbirlerin alınması için bölgede hava ve deniz unsurlarımız görevlendirilmiştir. Bahse konu geminin faaliyetleri yakından takip edilmektedir. Kıta sahanlığımızı ihlal etmeye kalkmaları durumunda gereği sahada yapılacaktır."
İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı’nda 2 Mehmetçiğin şehit olması
Bakanlık kaynakları, "İskenderun Deniz Er Eğitim Alayı’nda 2 Mehmetçiğimizin şehit olduğu olayla ilgili Adli Tıp Kurumu raporundan gelecek rapor beklenmektedir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi resmi açıklamalar dışında sosyal medyada gündeme getirilen yalan, çarpıtılmış ve algı oluşturmaya yönelik iddialara itibar edilmemelidir" ifadelerini kullandı.