Bakan Kacır, İstanbul Ticaret Odası Meclis Toplantısı’na katıldı. Türkiye’nin küresel değer zincirlerindeki konumunu daha da sağlamlaştıracak olanın; yüksek teknolojili, katma değerli, rekabetçi ve sürdürülebilir bir üretim modeli olduğunu belirten Kacır, şunları söyledi:
YÜKSEK TEKNOLOJİ YATIRIMLARI
Destek enstrümanlarımızı sanayicimizin ihtiyaçlarına ve koşullara uygun olarak sürekli güncelliyor, devreye alıyoruz. Yatırım Taahhütlü Avans Kredisi Programımızla; dış ticaret açığımızın yüzde 85’ini oluşturan 284 ürünün Türkiye’de üretimi için uygun koşullarda, uzun vadeli finansman sunuyoruz. Tarihimizin en büyük ölçekli teşvik programı HIT-30 ile 2030 yılına dek 30 milyar doların üzerinde devlet desteğiyle Türkiye’yi yüksek teknoloji yatırımlarının adresi haline getiriyoruz.
YATIRIMA TEŞVİK
2012 yılında uygulamaya aldığımız teşvik sitemiyle, ülke sathında pek çok yatırımın hayata geçmesine vesile olduk. 2012’den 2025’e kadarki dönemde, 98 binden fazla yatırım teşvik belgesi düzenledik. Yaklaşık 14 trilyon lira yatırımın ve 3 milyon istihdamın önünü açtık. Teşvik belgesi alan bu yatırımların 32 bini tamamlandı. Devreye alınan 4 trilyon lira yatırımla, 1 milyon 400 bin kişinin istihdamı gerçekleşmiş oldu.
GÜÇLÜ DESTEK
Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi kapsamındaki 3 programla; son derece seçici bir yaklaşımla, Milli Teknoloji Hamlesini ve bölgesel kalkınmayı hızlandıracak yatırımlara en güçlü destekleri sunuyoruz. Bu programlardan ilki olan Teknoloji Hamlesi programıyla teknoloji seviyesi yüksek ve katma değer düzeyi ileri seviyede olan 1058 öncelikli ürüne yönelik yatırımlar için Ar-Ge’den seri üretime, uçtan uca bütüncül bir destek mekanizması oluşturuyoruz.
TEKNOLOJİ ODAKLI SANAYİ HAMLESİ
Programın ön gösterimi olarak ifade edeceğimiz bu uygulamayı, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesiyle geçtiğimiz dönem başlatmıştık. Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesinde destek kararı aldığımız 160 proje ile stratejik sektörlerde üretim kabiliyetimizi önemli ölçüde geliştirecek 138 milyar liralık yatırımı harekete geçirdik. Bu projeler tamamlandığında cari dengemize yıllık 7,8 milyar dolar katkı sağlayacak. Önümüzdeki dönemde, Teknoloji Hamlesi Programı kapsamında çağrılara çıkacağız.
YEREL KALKINMA HAMLESİ
Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesinin önemli bir bileşeni olarak konumlandırdığımız Yerel Kalkınma Hamlesi Programımızla; atıl kaynakları üretime kazandırmayı, yerel ihtiyaçlara yanıt vermeyi, bölgelerin yetkinlik ve teknoloji üretim düzeyini geliştirmeyi ve bölgesel rekabetçiliği artırmayı amaçlıyoruz. İllerin sosyo-ekonomik gelişmişlik durumu ve potansiyellerini, yerel ihtiyaçları, istihdam potansiyeli ve kümelenme etkisi gibi farklı kriterleri dikkate alarak, her il için 4 yatırım konusunu güçlü şekilde destekliyoruz. Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesinin üçüncü programı Stratejik Hamle kapsamında; belirlenen dış ticaret dengesini iyileştirici yatırımlar ile dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarına ayrıştırıcı teşvikler sunuyoruz.
NAKDİ DESTEK
Yeni teşvik sisteminde hayata geçirdiğimiz Türkiye Yüzyılı Kalkınma Hamlesi Programlarında; yatırımlar için öz kaynakla gerçekleştirilecek makine alımlarına, makine bedelinin yüzde 25’ine, yatırım tutarının yüzde 15’ine ve 240 milyon TL’ye kadar nakdi destek sağlayacağız. Yatırım kredilerinde 13,8 ila 18,4 puan faiz/kar payı desteği sağlıyoruz. Finansman kullanmayan firmaların hibe desteklerini makine/teçhizat desteği şeklinde almalarına imkân tanıyoruz.
SEKTÖREL VE BÖLGESEL TEŞVİKLER
Teşvik sistemimizin ikinci sütununu oluşturan Sektörel ve Bölgesel Teşvikler kapsamında; desteklerimizi öncelikli ve hedef yatırımlar listesinde yer alan, ekosisteme katkı sağlayacak stratejik projelere odaklı şekilde yönlendiriyoruz. Bu başlıklarda da faiz/kar payı desteklerimizi artırdık. Öncelikli yatırımlara ve 4 ve 5 ve 6. Bölgelerdeki hedef yatırımlara 11.5 puan faiz/kar payı desteği sağlayacağız. Yeni teşvik modelimizde, kapasite fazlası olan sektörlerde verimli olmayacak yatırımları teşvik sisteminden çıkardık.
İSTİHDAMA TEŞVİK
Genel Teşvik Sistemini sonlandırdık. Böylelikle teşvik sistemine dahil etmediğimiz sektörlere ve ürünlere yönelik yatırımlarda kullanılan makine ve teçhizatın gümrük vergisi muafiyetini kaldırdık. Yerli makine üreticilerimizi koruduk. Güncellediğimiz Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Endeksi doğrultusunda istihdam teşviklerini 6 bölgede kademeli olarak uygulayacağız. İl merkezlerinden ciddi düzeyde daha az gelişmiş olan 289 ilçeye, bir ileri bölge teşviki sunarak, kalkınma ve refahı tüm ülkeye daha hızlı yayacağız. 6. Bölge illerimiz, depremden çok yoğun etkilenen 65 ilçe ve Cazibe Merkezleri programındaki iller, en üst düzey istihdam teşviklerinden yararlanan yerler olacak. Buralardaki OSB’lerde çalışanların SGK primi işveren paylarını 14 yıl, çalışan paylarını 10 yıl Bakanlığımız karşılayacak.
PLANLI SANAYİLEŞME
1. Bölgeden 4., 5. veya 6. Bölgeye taşınan makine ve ekipmanlarla gerçekleşen yatırımlara taşındıkları bölgelerdeki yeni yatırımlara sağladığımız istihdam teşviklerinden yararlandıracağız. Sanayi tesislerinin özellikle Marmara Bölgesinden, Anadolu şehirlerine taşınmasını sağlayacağız. OSB’lerde ve Endüstri Bölgelerinde gerçekleşen yatırımlara bir üst bölge illerinde uyguladığımız -daha ileri- teşvikleri sunarak planlı sanayileşmeyi destekleyeceğiz.
DIŞ PAZARLARA ERİŞİM
Su ürünlerinde yenilikçi üretimi, yüksek verimliliği ve dış pazarlara erişimi güçlendirmek üzere kuruluşunu gerçekleştirdiğimiz Samsun Yakakent Su Ürünleri İşleme İhtisas Organize Sanayi Bölgesinin müjdesini sizlerle paylaşmak istiyorum. 369’uncu Organize Sanayi Bölgemiz ülkemize hayırlı olsun. Tabii çok daha fazlasını yapmak arzusundayız. Halihazırda, planlı sanayi alanlarının yüzölçümümü, ülkemizin binde 2’sine tekabül ediyor. Türkiye’deki planlara sanayi alanı olarak işlenmiş diğer alanları da dahil ettiğimizde, bu oran halen binde 4 seviyesinde bulunuyor.
2030 yılına dek OSB’lerden ve endüstri bölgelerinden oluşan planlı sanayi alanlarımızın büyüklüğünü 150 bin hektardan 350 bin hektara çıkarmayı önemli ve öncelikli hedef olarak görüyoruz. Bu doğrultuda plan ve stratejilerimize yön verecek, Ulusal Sanayi Alanları Master Planı’nı ilgili bakanlıklarımızla iş birliği içinde hazırlıyoruz. Türkiye'nin farklı bölgelerinde, 2053 yılına dek hayata geçecek tüm ulaşım yatırımlarını, arazi eğim haritaları, depremsellik ve su kıtlığı riskleri gibi pek çok parametreyi dikkate alarak, yeni sanayi alanları kurguluyoruz.
Planladığımız yeni üretim alanlarını; stratejik yatırımların ihtiyaçlarına yanıt verecek biçimde altyapısı tamamlanmış, tüm sosyal donatıların ve eğitim kurumlarının yer aldığı, yüksek yaşam kalitesi sunan Mega Endüstriyel Parklar olarak tasarlıyoruz. Master Planın ilk faz çalışmaları kapsamında, Samsun - Mersin hattındaki 17 ile toplam 166 bin hektar büyüklüğünde 32 potansiyel yatırım alanı tespit ettik. Mevcut OSB’lerimizin ortalama büyüklüğünün 336 hektar olduğunu dikkate aldığımızda plan kapsamında incelediğimiz alanların ortalama büyüklüğü OSB’lerimizin 10 katının üzerinde.
KALKINMA YOLU PROJESİ
Master Planın ikinci fazında, Irak, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile hayata geçirilecek Kalkınma Yolu Projesi güzergâhında, özellikle Güneydoğu Anadolu’da yeni bir sanayi hattı kurmayı öngörüyoruz. Ardından orta Koridor ve Zengazur koridoru devamında yeni sanayi alanları oluşturmak üzere çalışacağız. Raylı sistem ağıyla entegre bu sanayi alanlarıyla; yatırımcılarımız, ürünlerini küresel pazarlara daha hızlı ve rekabetçi şekilde ulaştırma imkânına sahip olacak.
ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ
Sanayimizin başarısını sürdürülebilir kılmak adına, Türkiye'nin üretim üsleri organize sanayi bölgelerinde çalışan memnuniyetini ve motivasyonunu artıracak uygulamaları devreye alıyoruz. OSB’lerimiz bünyesinde; işçilerimiz için modern lojman alanlarının oluşturulmasına imkân sağladık. Geliştirdiğimiz yeni modelle; spor alanları, eğitim ve kültür tesisleriyle donatılmış, modern ve yaşanabilir alanları sunuyoruz. Böylelikle çalışanlar işyerlerine yürüme mesafesinde yaşayarak trafikte zaman kaybetmeyecek.
Mülkiyeti Organize Sanayi Bölgelerinde kalacak lojmanlardan, yaşadıkları şehirlerdeki kira bedelinin yaklaşık üçte biri oranında sembolik bir kullanım bedeli ödeyerek faydalanabilecek. Organize Sanayi Bölgeleri için geliştirdiğimiz bu yeni lojman modelinin ilk uygulamasını Manisa’da hayata geçirdik. Önümüzdeki dönemde OSB lojmanları projelerini üretim üssü diğer şehirlerimizde de devreye alacağız.
KESİNTİSİZ BÜYÜME
Küresel düzeyde belirsizliklerin arttığı ve büyüme öngörülerinin aşağı yönlü revize edildiği bir dönemdeyiz. Türkiye ekonomisi bu fırtınalı dönemde siyasi istikrar sayesinde dinamizmini koruyor. 2025 yılı ilk çeyreğinde ekonomimiz yüzde 2 büyüme kaydederek 19 çeyreklik kesintisiz büyüme performansı sergiledi.
ENFLASYONLA MÜCADELE
Enflasyonla mücadeledeki kararlı duruşumuzun neticesini almaya başladık. Son 12 ayda 40 puan gerileyerek yıllık enflasyon mayıs ayı sonunda yüzde 35,4 seviyesine geldi. 2021 yılı Kasım ayından sonraki en düşük düzeye ulaştı. Dezenflasyon sürecini kesintisiz sürdürerek enflasyonu tek haneli seviyelere düşüreceğiz. Dış ticaret dengesindeki belirgin iyileşme cari açığın düşmesini sağlıyor. Mayıs 2023’te gayrisafi yurtiçi hasılanın yüzde 5,5’i dolayındaki cari açığın milli gelire oranı yüzde 0,8’e geriledi.
İSTİHDAM: İstihdamı korumak her daim öncelikli hedeflerimizden biridir. Nisan ayı itibarıyla yüzde 8,6 seviyesinde gerçekleşen işsizlik oranımız, son 24 aydır tek haneli düzeylerde gerçekleşmeye devam ediyor. Bu geçiş sürecinde, yatırımın, istihdamın, üretimin ve ihracatın gücünü koruması için gerekli adımları kararlılıkla atıyoruz.
SANAYİ VE TEKNOLOJİ KOLEJLERİ
Fen eğitimi ve mesleki teknik eğitimin bir arada yürütüldüğü Sanayi ve Teknoloji Kolejleri; eğitim modeli, üretim ve eğitim paydaşlarının desteğiyle şekillendirilecek, sanayinin ihtiyaç duyduğu nitelikli iş gücünün yetiştirilmesine olanak sağlayacak. Atacağımız bu adımlarla, 2024 yılında 247 milyar dolar seviyesine ulaşan imalat sanayi ihracatımızı 2030 yılında 400 milyar dolara ulaştıracağız.
CAZİBE MERKEZİ
İstanbul bizim göz bebeğimiz. Gelişmiş sanayisi, tarihi ve kültürel dokusu, küresel çapta ulaşım ağları ve altyapı olanaklarıyla, dünya çapında bir marka kenttir. Ticarette, eğitimde, turizmde, kültür ve sanatta sadece Türkiye’nin değil, dünyanın cazibe merkezidir. Türkiye’nin son 23 yılda katma değerli üretimde aştığı mesafenin ispatı niteliğindeki büyük ölçekli yatırımlar ve bu yatırımlarla kümelenme anlayışı içerisinde hareket eden KOBİ’lere ev sahipliği yapıyor.
DÖNÜŞÜMÜN TAŞIYICI ŞEHRİ
9 organize sanayi bölgesi, 6 endüstri bölgesi ve 32 binden fazla sanayi tesisiyle ülkemizin üretim odaklı kalkınma yolculuğuna yön veriyor. Ülkemiz ekonomisine sağladığı yüzde 30’un üzerinde katkının da ötesinde; 17 teknoparkta 2 bin 700’ün üzerinde teknoloji girişimi, 431 Ar-Ge ve 132 tasarım merkeziyle inovasyonun öncüsü, ülkemiz ekonomisinin teknoloji odaklı dönüşümünün taşıyıcı şehridir İstanbul.
SİZLERİN YANINIZDAYIZ
Önümüzdeki dönemde İstanbul’un kalkınma yolculuğunda hedefimiz. Şehrimizin üretim altyapısını yüksek katma değerli üretime yönlendirmek, İstanbul’u kreatif endüstrilerde küresel bir cazibe merkezine dönüştürmektir. Sizlere çağrım şudur; Bizler her daim sizin emrinizdeyiz, yanınızdayız. Aynı vizyonu paylaşıp omuz omuza çalıştığımızda İstanbul’un üretim, ticaret ve inovasyon gücünü daha da ileri taşıyabiliriz. Ve bizler, bu yolculukta daima sorumluluk almaya, elimizi taşın altına koymaya hazırız.